Ankara Grafik Tasarım Günleri
Değerli Meslektaşlarım ve Pazar gününü bizimle geçirmek için aramıza katılan değerli konuklar Merhaba,
Tekrar hoşgeldiniz.
Ankara Grafik Günleri olarak adlandırılan bu etkinlik hepimiz için ayrı bir anlamı olabilir.
Benim için, Türkiye’nin hangi noktasında olursa olsun, bireyin bulunduğu ortamda, hayallerini, düşüncelerini geliştirip ete kemiğe büründürmek, başkalarından gelip bir şeyler yapmasını beklemektense kişisel insiyatiflerini ortaya koyarak bu etkinlik gibi benzeri projelerini hayata geçirmesi beni çok mutlu ediyor ve heyecanlandırıyor. Bu sebeple Hakan arkadışımızı sizlerin huzurunda tekrar kutlamak istiyorum.
Türkiye’nin bir çok noktasında benzer çalışmaların yapılmasına ihtiyac vardır. Her bir çalışma başka bir çalışmayı fitilleyecek bir kıvılcımı doğurmasını temenni ediyorum.
Sevgili konular, Bu gün burada farklı konu başlıklarından oluşan düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.
TÜRKİYE’DE NİTELİKLİ YAYIMLAR
Uzun yıllar içinde bulunduğum Masaüstü Yayıncılık ve Grafik Tasarımı konu alan yayımların eksikliğini hissettim. Yayımların çeşitlenmemesi, çoğalmaması şikayet ettiğimiz ortak konulardır. Farklı konuları ele alan yayımlarda bir noktadan öteye gidememiştir. Kendi kütüphanemize baktığımızda Türkçe yayımların haricinde yabancı kaynakları görebilir, internet üzerinden yabancı kitapları araştırdığımızda konuların çeşitlilği, farklı disiplinler üzerine araştırmaları görebiliriz. Bu yayımların Türkiye’de olması için iç geçirmiyor değilim. Bu noktada sektör profesyonellerine ve akademisyenlere görev düşmektedir.
Bu girişimlerde bulunmak için birilerinden izin almak yada ilham gelmesini beklemeyin. Bu bakış açısıyla Ömer Durmaz’ın başlattığı ardından benimde katılımımla yürüttüğümüz Ambalaj Tasarımı.com projesi önemli bir çalışma ve alanında kaynak gösterilen bir noktaya gelmişti. Anlamını bilmediğimiz nedenlerle iki kez art niyetli birileri tarafından site saldırıya uğradı ve önü kesildi. Ambalaj Tasarimi.com aktif çalışma süreci içinde eksikliğini hissetiği konularda panel organizasyonlarının dışında, Ambalaj Tasarımı isimli bir kitabı kollektif bir çalışmayla sektöre kazandırmıştır. Türkçe ve özgün bir kaynak olarak bir ilkti. Bu günden yayıma baktığımızda içerik eksikliğini tespit etsekte böyle bir yayım gerekliydi ve aynı şekilde insiyatif koyarak profesyonellerinde desteği ile yayımı hazırlayarak geçtiğimiz yıllarda Matbaa Teknik dergisinin sponsorluğunda yayımladık.
Değerli akademisyenlerimizin hazırladığı bir elin parmaklarını geçmeyecek yayımlar ne yazık ki yeterli değildir. Kitapların haricinde süreli yayımlara baktığımızda sevindirici gelişmeler oldu.
Ambalaj Tasarımı.com ekibi halen çalışıyordu, çalışmalarını aynı alanda ama farklı kulvarlarda yürüterek devam ediyordu. İlk olarak Digital Arts dergisi yayım hayatına başladı. Dijital illüstrasyon, 2D ve 3D konularında ve konsept içeriğiyle Türkiye’li bir yayım olarak hayatına devam ediyor. Ülkemiz sınırları içinde yetenekli dijital artist, konsept tasarımcı, matte paintci, 3d modellemeci gibi klasik tasarım disiplinlerinden farklı alanlarda işler üreten sanatçılarımızı tanıtmak, bu alanda argümanlar sağlamak ve özgün nitelikli bilgiler sunmak temel amacımız. İlk günkü heyecanımız ve çoşkumuzla yola devam ediyoruz. Bu bağlamda Diyarbakır, Malatya, Antalya, Isparta, Kütahya, Konya, Afyon, Ankara, Eskişehir il ve buralardaki Üniversitelerde seminerler düzenledim. Bu bölgelerdeki arkadaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler bizleri çok mutlu ediyor.
Digital Arts dergisinden sonra sevgili dostum Ömer Durmaz’ın yönetmenliğinde Grafik Tasarım dergisi yayımına başladı. Tüm tasarımcılar için büyük bir sevinçle karşılandı. GMK üyesi bir tasarımcı olarak geçmiş yıllarda yayımlanmış ama bugün bir nostalji olan dergilere günümüzde ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşünenlerden biriydim. Yayım hayatlarında Ömer Durmaz ve ekibine kolaylıklar dilerim.
Üzülerek bir sitemde bulunmadan da geçemeyeceğim.
bu özel ve büyük emekler harcanarak çıkan yayımlar halen 5000 satış sınırını geçememiştir. Ülkemizde binlerce tasarımcı, binlerce okuyan öğrenci var. Yıllardır güzel sanatlar fakülteleri mezun ediyor. Bu meslektaşlarımızın bazıları bu yayımların başarısı için çabalayacakları yerde, gereksiz ve olumsuz düşünceleriyle gereksiz tartışmalar yapmışlardır. Kendilerini konularında bir otorite olarak görmüşler ve içlerinde olmadıkları bu çalışmaları desteklemektense karşılarında olmayı tercih etmişlerdir. Digital Arts dergisi olarak bizim bu konuda anlayışımız çok nettir. Bir iş yapılacaksa yapılmalı, birileri yapsın diye beklemek, başkalarından beklemek bizim anlayışımız olamaz. Farklı yerlerde özel girişimler, projeler olup vereceğimiz hertürlü desteği ve katkıyı vermeye hazırız. Sektörümüze, mesleğimize olumlu katkısı olacağına inandığım her türlü çalışma elimden geldiğince destek vermeye hazırım.
BİLGİ KAYNAKLARI VE ARAŞTIRMA
Bu konuda sizlere çok klasik gelebilecek bazı düşüncelerim ve her gün bunları yaşıyorum ve sizlerin aracılığıylada tekrarlamak istiyorum. Masaüstü yayıncılık ve içinde bulunduğumuz endüstri farklı ihtiyaç ve gereksinimlerle sürekli gelişiyor. Tasarımcılardan beklentiler sürekli artıyor. Yazılımların gelişmesi bu beklentileri tetikleyen faktörlerden biri olarak görüyorum. Bu ihtiyaçları, talebleri kontrol etmek sanırım pek mümkün değil. Bilgi kaynaklarını kullanmak ve tüketmek bu noktada önemini artıyor.
Google’ı ne kadar iyi kullanabiliyoruz. Araştırma ve verileri bulma konusunda dünyanın en iyi arama motorlarından biri olana bu yazılımı kullanabilmek tüm bilgi araştırmalarımızda bize işe yarayacak sonuçları verme konusunda büyük bir yardımcıdır. Kendi ilgi alanım olana Ambalaj alanından örnek vermek istiyorum. Ambalaj konusuna tasarımcıların ilgisi ülkemizde yeterli değildir. Ambalajın teknik bilgi olarak gereğinden fazla bir bilgiye gereksinim duyulması yada herkes için zevkli olmaması ilginin az olmasına neden olabilir. Oysa orta ölçekli bir markete girdiğinizde ürün çeşitliliğinin farkına varmanızı ve incelemenizi öneririm. Bu kadar ürün çeşitliği, geliştirilmesi gereken proje çeşitliliği başka bir iş alanında bu kadar olabilir mi? Ambalaj üzerine özel kitaplar bulunmakta. Yabancı yayın evleri tarafından 50 dolar yada Yurodan başlayan fiyatlarla satılan kitapları hepimiz biliyoruz. İyi bir kütüphane için kaç kitap almanız gerekiyor ve bunların fiyatları nekadar olur... Ben size şöyle bir öneride bulunmak istiyorum. Yabancı sitelerde daha iyi örneklerini bulabileceğiniz online gıda vb. Alışveriş siteleri araştırmalarınız için gerekli donanımları size sunabilir. Konularına göre sınıflandırılmış örnekleri inceleyebilirsiniz. Ülkemizde daha farklı kaynaklar bulunmakta. Market insörthleri. Her bir market ürünleri için sınıflandırılmış bölümlerden oluşan ürünlerin fotoğraflarını sürekli yenileyerek basıyorlar. Bunları biriktirmeyi denediniz mi. Zamanla elinizde ambalaja yönelik market raflarında olan, güzel bir kaynak hazır olmuş olacak. Gıda ve ambalaj fuarlarını sürekli takip edin. Buralardan done toplayın, fotoğraf çekin. Elbet bu araştırmalar bir ürünün benzerini yapmak için değil, yapılmış ürünlerden daha farklı ve özel bir şey yapmak için kullanın.
Ülkemiz birçok konuda çok nitelikli işler üretebilecek düzeyde profesyonellere sahip. Ama buna rağmen, bir çok alanda taklit iş üreten meslektaşlarımız bulunmakta. Dünyada asıl üretmekte değil, tasarlamak, düşünmektedir. Üretim teknolojik alt yapısını kuran her ülke ve kuruluş için geçerli olabilmektedir. Ambalaj ve baskı teknikleri konusunda Türkiye cok ciddi oranda ihracat yapan bir ülke konumuna gelmiştir. Bir çok ambalaj firması 24 saat durmadan siparişlerinin büyük bir çoğunluğunu yurt dışına yapmaktadır. Üretim sahalarında bulunan in house olarak ifadelendirilen grafik atölyelerinde yapılan ambalajlar ise olması gereken tüm süreclerden bağımsız tasarım uygulamaları yapılmaktadır. Müşteri ürün gamındaki projelerden birinin tasarım siparişini vermektedir. Bu proje ambalajın raflardaki durumundan bağımsız tek başına ele alınarak çözümlenmesi ile sonuçlanmaktadır.
Ama bu işleri yaparken var olan ürünlerin tipografik ve görsel öğelerini taklid ederek çalışmalarını üretmekten geri durmayan tasarımcılar yok değil. Ülkemizin büyük markaları dahil taklit tasarım ürünleri çıkartmaktan hiç çekinmiyorlar. Bu utanç ürünlerinin uluslararası markalarla girdikleri mahkemelerde yaptırıma tabi tutulmalarıyla taklit ürünler yapmamız belgeleniyor. Aramızda olan yada olmayan tüm tasarımcılara zaman zaman bu tür taklit tasarım teklifleri geldi yada gelmiş olabilir. Bunları yapmayalım ve yapılmaması yönünde de her zaman konuşmaktan geri durmayalarım.
YAZILIMLAR VE ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLER
Bilgisayar, gerekli yazılımlar tamamlandıktan sonra herşey bitiyor. Kişi bir eğitim kurumuna gidiyor, yetenek ve bilgisinden bağımsız olarak 3, 5 aylık kursların ardından tasarımcı ünvanını alarak mesleğin içine giriyor. Bilgi ve deneyimlerinin düşük olması sebebiyle nitelikli ajans yada benzer ortamlarda çalışamıyor. Sosyal şartların ve ücrtlerin düşük olduğu butik ajanslarda çalışmayı tercih ediyor. Şanslı olup kendilerini geliştirenler nitelikli yerlerde iş bulabiliyorlar. Özel eğitim kurumlarında eğitmenlik yapan biri olarak eğitimin ismine “Grafik Tasarım” ismini verenlerle sürekli tartıştım. Bu eğitim kurumlarında verilen eğitim Masaüstü Yayıncılık ve Uygulamalarıdır. Tasarım projelerini baskı öncesi aşamasında devreye giren ve teknik blgileri iyi olması beklenen arkadaşlarımız bir kimlik karmaşasındadırlar. Belki kendilerinin bu konuda bir suçu olmayabilir ama profesyonel tasarımcılar bu konuda çevrelerini bilinçlendirmelidiler. Bu konuda alaylı yada akademi mezunu gibi bir ayrımdan bahsetmiyorum. Çok daha özel ve önemli bir yaradan bahsetmiyorum ve dikkatinizi bir noktaya odaklamanızı. İşi ticarete dökmüş, umud tacirlerinden söz etmek, özel mesleki eğitim kurumlarından ve aslında yetişmeden mezun ettikleri anlayışı sorgulamak istiyorum. Bu sorgulama sadece eğitim kurumları değil, bu kurumlarda eğitim veren eğitmenler. Hepimizin öncelikli sorumluluğu bir insan yetiştirme ve ona artık sen bu mesleğin bir üyesisin ve gidip çalışarak para kazanibilirsin dediğimiz an. Bu tür kurumlardan mezun bir çok arkadaşla konuştum ve bilgi topladım. Çok ciddi problemler söz konusu. Bu arkadaşların piyasada tasarımcı ünvanlarıyla etik kurallardan uzak, niteliksiz işler üretmesi, komik rakamlarla işler yapması karşısında bizler bir nebze olsada etkilenmiyor değiliz. Bu süreç bir yerde kopacak buna inanıyorum. Ama sancılı olarakta devam ediyor. Bu kurumlarda eğitmen olarak çalışan arkadaşlarımız şunu bilmelidirler ki, yazılım bilgisi sadece yeterli değildir. Yazılım bilgisinin yanında çok daha önemli bilgiler bulunmakta ki bunları vermek için çalışmalıyız, araştırmalıyız.
Bir döneme kadar tasarımcıların belirli alanlarda uzmanlaşmasını savundurdum. Tasarımcıların belirli çalışma ve tasarım disiplerinde uzmanlaşmalı ve bu alanlara yönelik işler çıkarmalarını gerektiğini savunurdum. Halen vaz geçmiş değilim ama gelişmeler bunun tersini gösteriyor. Yazılım firmalarından Adobe CS3 paketiyle birlikte bu konuda bir anlayışı kendince kabul ettirmeye çalışıyor. Çalışma hayatında ürettiğimiz bir çok proje tek bir ayaktan oluşmuyor. Internet, basın, tanıtım, televizyon vb. Ayaklarıda olabiliyor. Bu durumda tasarımcı projenin başarısı için kampanyanın devam etitği üm alanları takip etmek, uygulamaların doğruluğunu izlemek durumda kalıyor. Tasarımcı kendini sadece internet yada reklam grafiğiyle sınırlayamıyor. Uygulama olarak her alanın üretimini kendisi yapmasa bile üretim aşamalarına hakim olarak yapanları kontrol etmek durumunda kalıyor. CS3 versiyonunda satış amaçlı farklı paketler hazırlanmış. Bu paketlerden temel bir tanesi, Design Preminyum. İçinde masaüstü yayıncılık uygulamalarının yanında web tasarım ve uygulama yazılımlarıda bulunmakta. Tasarım projeleri çok ayaklı olması nedeniyle bugünde istenildiği gibi tasarımcı hem reklam grafiğini yapsın, web sitesini tasarlasın, kurumsal kimlik varsa çözsün, ambalaj varsa tasarlasın. Bizlerden beklentiler çeşitlenerek artacak. Bunun karşısında tasarımcılar asıl özelliklerini hiçbir unutmamalılar.
Yeni bir bakış açısı ve her zaman yeniyi üretmek gibi özel görevleri olduğunu ....
Ceyhun Akgün
Masaüstü Yayıncılık Eğitmeni ve Danışmanı
ceyhun@adobebilgi.com
www.adobebilgi.com
Bu makale tümüyle hiç bir yer yayında, sitede paylaşılamaz. Sadece link verilerek konu başlığı, ilk iki paragraf alıntı yapılarak bu siteye yönlendirilmesine izin verilmektedir. Tüm telif hakları Ceyhun Akgün’e aittir.